13 Mart 2012 Salı

"Ülkeye, millete hayırlı olsun!"


Sene 1993 mevsim yaz, oğlum küçük, dertlerim çok, üniversitede siyasi ortamın boğuculuğundan mutsuzum vs.vs. Televiyonda duman altı bir otel. İçerde insanlar varmış. Aziz Nesin de ordaymış. Çok dert etmiyorum; göz göre göre insanları yakacak halleri yok herhalde, diyorum: Yer, Sivas, Madımak Oteli, ne güzel adı var diye geçiriyorum içimden. Sivas'ın ozan kenti olduğu belli.

Devletin insafının kurumuş olabileceğini ertesi gün anlıyorum. Gözü dönmüş yığınlar oteli tutuşturmuş. İnsanları göz göre göre yakmışlar. Dışardaki kalabalığa(vatandaş sadece onlar ya) bir şey olmamış şükür, gibisine beyanatlar duyuyoruz resmi ağızlardan. Hatta hedef olarak belirlenen Aziz Nesin'i kalabalığa sunmak isteyenler bile olmuş; linç edilmesini yani.

Radikal dincilerin bu türden saldırılarda kabarmalarının nedeni, hep din elden gidiyor'dur. Yahu senin dinine mensup olmayanların senin dinine yapacağı ne olur? Senin elinde dinin, sende duruyorsa zorla elinden alan mı var? Haydi var sayalım dinini rahat yaşayamıyorsun, bunun sorumlusu Aziz Nesin ve birkaç Alevi aydın mı? Onlar da dinlerinin veya dinsizliklerinin kısıtlanmasından şikayet edenler. Ülkenin Sünni İslamcı ekonomik ve politik yapılanması yüzünden destek bulamayanlar. Dışlananlar... Bu durumda din elden gidiyor demek, mealen senin dinini tanımıyorum, benden değilsen "geber" demek oluyor, üslubumun kusuruna bakılmasın, çünkü yaklaşım bu. Başka sözcük hafif kalır.

Oğlum büyüyor. Üniversiteyi ortalıyor neredeyse, bu otelde katledilen 35 kişinin katilleri yargılanmış, cezalarını çekiyor olmalıydılar, değil mi? Hiç de değil. 12 Mart 2012 itibariyle bu dava bitmiş, zaman aşımı, 6 firari sanık da bir türlü ele geçirilip yargılanamamıştır.  Ölenlerin yakınlarının bile takipleriyle bu kişilerin yurt dışına gittikleri, ehliyet aldıkları hatta evlendikleri ortaya çıkmış ama devletimin ciddi göz problemleri var, bir türlü görememiş sanıkları. Ah onlar sınır ticareti yapan çocuklar olacaktı ki!...

Haydi sanıkları bulamadılar, kader diyelim, bu dava sırasında sanık avukatlarının tamamını nerdeyse AKP milletvekili olarak gördük. Eli meşaleli halkın da temsil hakkı var tabii. Bu gözler daha neler görecek?

Bir gün önce aralarında neden gözaltına alındıklarını bir türlü anlamadığımız Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın da bulunduğu dört gazeteci-yazar serbest bırakıldı. Tutuksuz yargılanmak üzre. Bir yılı aşkın bir süredir tutulmalarının hesabını kim verecek? Darbeler sonrası gibi keyfi bir hukuk açıkça görülüyor. Hiç şaşırmıyorum, ben AKP zihniyetini yaratan ve pekiştirenin de 12 Eylül Darbesi olduğunu düşünüyorum.

Demokrasinin istenilen yere gelindiğinde inilecek bir tren olduğunu söyleyen liderden kendinden başkasına adil olmasını beklemek ne kadar akıllıca olur sorarım size? Sivas davası zaman aşımından düşünce: "Ülkeye, millete hayırlı olsun!" demiştir "netekim", olmazsa oldurur zaten.


İzmir, 13 Mart 2012




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder