5 Haziran 2012 Salı

Canının Parçasından Vazgeçmek!







"Kürtaj kelime anlamı ile kazımak anlamına gelir, kadın hastalıkları ve doğumda kullanıldığı şekliyle ise rahim içinden doku almak anlamına gelmektedir. Sadece gebelik sonlandırmak için yapılmaz.
Özellikle kanama bozukluklarında ve menopoz sonrası kanamalarda teşhis amaçlı kürtaj yapılabilir (Probe Küretaj). Yine infertilite kısırlık araştırmalarında yumurtlama olup olmadığını anlamak amacıyla da kürtaj uygulanabilir.
Gebeliğin sonlandırılması amacıyla yapılan kürtaj ülkemizde 10. gebelik haftasına kadar kanuni olarak uygulanmaktadır."


Bir sağlık sitesinden alınmış, bilimsel olunca nasıl normal gelen tanımlamalar, değil mi? Oysa bizim son zamanlarda gündemimizi belirleyen kürtaj kadın için bir travmadır. Çok az kadın vardır ki gebeliğini sonlandırıp mutlu olabilsin. Belki de hiç yoktur. Sadece doğurursa çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağından bir hafifleme hissedebilir.

Çoğu kadının yaşamında bu kaçınılmaz son olmuştur. O kadar çok neden vardır ki kürtaj için: Sağlık, ahlak, ekonomik durum, sosyal durum vs vs...Saymaya gerek yok...

Ama o kadar çok da neden vardır ki kürtaj olmamak için, bir bebeği bir kere koklamış kadın için bu kendi içinde küçük bir ölümdür. Ceninin kan pıhtısı olduğunu bile bile düş gücü devreye girer. Pembe yanaklar öpülür, yumuk yumuk eller dokunur... Bebek kokusu dolar mekana... Fikriyle bile bir kadını mutlu edebilen bir varlıktır bebek. Erkeklerin anlamakta zorlanacağı bir duygu durumudur bu. Anlamasını beklemek belki de haksızlık olur. İçinizde bir parçanızdır büyüyüp kendi ayrılana kadar. Kopsa da, ama kürtajla ama doğumla, onunla olan bağınız kopmayacaktır. İşte bunu anlamakta zorlanıyor başbakan ve onun gibiler. Kadınlar için bu bağı koparmak zorunda kalmak çok  zordur. Hatta zaten olanaksızdır. Kürtaj olmak zorunda kaldıklarında fiili kopuş gerçekleşse de, manevi olarak uzun yıllar izleri kalacaktır.

İşte bu yüzden Sayın Tayyip Erdoğan(bak sayın diyorum) var olan yasalar korunsun ve dahi kürtaj sonrası kadınlara ücretsiz psikolojik destek verilsin derim ben. Beni dinlesen iyi edersin! Deneyim konuşuyor. Memleketi sağlıksız koşullarda kürtaj olmuş, psikopatlaşmış kadınlara emanet edersin yoksa. Madem geleceği yaratacak olan bu kadınlardır, o halde onların sağlıklı bedene ve ruha ulaşabilmesi için çalış bence.

Yok kürtaj kısıtlamaları, yok bilmem ne! Sana ne? Sen kadının içindekini o kadından daha mı çok dert edersin? Ondan daha mı acıdır sana, canının parçasından vazgeçmek? Bu nasıl iddialı bir söylemdir?







Hanife Türkseven
İzmir



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder