13 Temmuz 2012 Cuma

Roboski Acısında Bir Gece


Roboski, değiştirilmiş adıyla Uludere, acısı hâlâ yüreğimi yakar, susayınca uyanıp klavyeye sarıldığım bir çözülme durumum var. Yazarsam boğazımdaki kör düğüm açılacak, en azından öyle sanıyorum. Güneydoğu halkının kenara sıkıştırılmışlığının fotoğrafları geldi aklıma gece gece. Cenazesini bile kendisi gidip alıp, eşek sırtında taşımak durumunda kalan insanlar: Devletsiz, kimsesiz hatta maalesef "dövletli". Siyasetin kim bilir hangi kumpasında köşeye sıkıştırılmış? Kim dost, kim düşman belli değil bir dumanlı havada yaşam mücadelesi veren, ölümle sınır aşırı ticaret yapan çocuklar!


Roboski'de öldürülen çocukların terörist olma olasılığıyla, devletlerini-ordularını cansiparane savunan, haklı gören anneler yazdılar sosyal medyada. Böylece soylarını kurutacaklardı ve kurtulacaklardı terör illetinden. Küstüm onlara. Kızdım. Üzüldüm. Facebook ve gerçek arkadaşlığımı kesip attım. Sanki böylece bu düşüncelerinden kurtulacaktım. Duygularım da ülkem gibi alabora. Acı, öfke, hırs, gerginlik; duygusal fırtınalar, siyaset sahnesinde kullanılmaya uygundur aslında. Yüreğim dinginlik istiyor, yorgunum acil "barış" demekten. Umudumun kanadını yoluyorlar, hem de bağırta bağırta.

İki taraf da o kadar kin biriktirmiş ki, gerek görmüyor empati yapmaya artık. Çocuklarına çok düşkün olduğunu iddia eden bir anne olan arkadaşım, karşı tarafın çocuklarının ekmek mücadelesini anlamıyor. (Ona göre karşı taraf, bana göre karşısı berisi yok bu işin.)Kaçak diyorsun dinlemiyor. O bölgede yaşanan savaş durumu, o insanlara göçmek veya kaçağa gitmekten başka çare mi bırakıyor? Iııhh. Tek bildiği oğlu askere giderse bu çocuklar tarafından öldürülebileceği olasılığının varlığı. O yüzden kör olmuş o bölge insanının dramına. Ben de onun bu duyarsızlığına anlam veremeyerek, aslında onun korkusunu göremez durumdayım.

Ah anneler de birbirine düşman olunca savaşın sonu gelmez bilirim. Çocukların ilk masalı barış üzerine olmalı oysa. Anneler barış ninnileri söyleyebilmeli. Çocukların ilk oyuncağı silah, ilk tören giysisi gerilla kıyafeti ya da asker üniforması olmamalı. İlk adımını atmamış bebeklere bunların giydirildiğini dehşetle fark ettim yine facebook'ta. Ölüm kaçınılmaz son ama, genç yaşta ölüm için çocuk doğurma fikri tüylerimi diken diken ediyor. Böyle  fotoğraflar nasıl bir annenin facebook sayfasında yer alabilir? Gördüğümde inanamamıştım! Ama inanmakta hiç zorlanmadığım bir şey var: Bu zihniyet iki tarafta da devam ederse, analar daha çok ölü doğum yapar.

Kürtajı denetlesinler aman, yirmi yıl sonra öldürülmek üzre iki tarafa da çocuk gerek! Hatta ne yazık ki bir taraf için yirmiye kadar bile gerek yok!

Çokça "barış" doğurun anneler, savaşı da kürtaj edelim, ne olur!

İzmir
Hanife TÜRKSEVEN




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder