28 Haziran 2013 Cuma

Kuymak


Bizim evde peynir işlerine koca kişisi bakar. Kendisi bir kaza sonucu iş göremez raporu alınca, peynir almak ve türüne karar vermek bana kaldı. En son markete gittiğimde gözüme çarpan tel peynirini satın aldım. Normal yemesi de güzeldir ama kuymağa en çok yakışan peynirlerden biridir.

Uzun süre karnınızı tok tutan, kalori bombası bir Karadeniz yöresel yemeğidir, kuymak. Çayır biçme zamanı vazgeçilmezdir. Çünkü tırpanla veya orakla ot biçmek çok enerji gerektirir. Kuymakta da bu bolca bulunur.

Kuymak için dört element gerekir. Öyle ahım şahım zorluğu yoktur. Dört kişi için tahminen:

1. Üç dört kaşık tereyağı, biraz çiçek yağı da eklerim ben
2. Beş altı kaşık mısır unu, benimki organik yani memleketten, uzun süre kurtlanmadan dayanabilsin diye buzdolabında tutuyorum.
3. Bir kase kadar peynir, tel peyniri, kaşar, eski kaşar, Kars kaşarı, hepsiyle olur. Ayrıca peynirlerden harman yapınca daha lezzetli oluyor.
4. Bir çimdik tuz, bu peynirlerin tuzuna göre ayarlanır.

Yağımızı bakır sahana veya günümüzde teflon sahana alıyoruz. Ocağa oturttuğumuzda yağ eriyince, unu ekleyip kavrulmuş un kokusu elde edene kadar veya unun rengi dönene kadar kavuruyoruz. Bu aşamada yağa göre un ekleniyor aslında, karışım çok kuru ya da çok sulu olmazsa en iyisidir. Sonra üzerine yaklaşık bir su bardağı soğuk su dökeriz. Çok koyu olursa sulandırılabilir henüz. Topakları kalmayana kadar karıştırırız. Yanardağ gibi patlamalar oluşmaya başlayınca peyniri ekleriz. Karıştırırız. Sakız gibi olur karışım. Böylece pişmeye devam eder. Ben dibini kızarmış severim. O noktaya kadar pişirmeye devam ederim ki bütün pişme süresi yarım saat kadardır.
Kalorilerini hesaplamaya girişmedim. Ama yöntem belli bana kalırsa...

Bu tarifte çok iddialı değilim. Yaptığım yeniyor ama daha güzel yapanları biliyorum. Önerilere açığım yani...

Afiyet Olsun!

22 Haziran 2013 Cumartesi

Ev yapımı Meyveli Yoğurt

Pratik yemek tarifleri vermişim vermesine ama tatlı tarifi hiç yok. O halde hemen ailecek bayıldığımız bir tatlı tarifi vereyim. Bu tarif için,

1. Ev yapımı yoğurt(yoksa el mecbur market yoğurdu)
2. Ev yapımı marmelat(ben iki kilo çilekten yapmıştım, hazır olanlarla da güzel oluyor ama tercihim kendi yaptığım)
3. Mısır gevreği türü çıtırdak bir şeyler, gerekiyor.

Yapılışı: Bir kase yoğurt için bir tepeleme çorba kaşığı marmelat gelecek şekilde dilediğimiz kadar hazırlayabiliriz. Üzerine ben şu diyet olan mısır gevreklerinden ekledim ve voilà:



Sanırım bundan daha az kalorili bir tatlı olmaz. Üstelik mide dostu. Bir de gece on civarı yediğim yoğurt uykuya dalma sorunumu bayağı azaltıyormuş. Bunu yakınlarda fark ettim. Biliyorum biraz geç oldu ama size hemen söylüyorum bakın. Belki size de iyi gelir.

1 kase yoğurt= yağlı 168, yarım yağlı 114 Kalori
20 gram marmelat= 60 kalori
mısır gevreği çok az ve diyet olduğundan tahminim 50 Kalori bile değildir.

Afiyet olsun, çocuklar hatta bebekler bile tüketebilir.

Bambolika in the Kitchen
22.06.2013







21 Haziran 2013 Cuma

Dar Vakitte Küpçük Patates





Bu sabah ev ahalisi, Dursun kedimiz başta olmak üzre banyodan gelen bir gürültüyle uyandık. Aslında bugün bitirdiğim elimdeki dosyayı ilgili kişiye gönderebileceğim için gece çok rahatlamıştım. Yürümek de istiyordum. Fakat koca kişisi banyoda kayıp küvette kaburgasını incitince, her şey değişti tabii. Boşuna dememişler sabah ola, hayır ola! Yatarken yapılan planlar bile işe yaramıyor.
Adam doktora gitmek istemedi, kaburga incinmesi teşhisini ben koydum. Dışarıdan belirgin bir morarma hatta şişme bile yok. Hayır tanıdığım kadarıyla öyle kolay ölecek cinsten de biri değildir. Yani sinsi bir iç kanama olması mümkün değildir. İnsan, karısından teşhis beklerse olacağı budur. Oğlu onu acile götürmeyi önerdi ama gitmedi.
Neyse, evde onun üstlendiği bir dizi iş de bana yıkılınca bugün epey yoğun oldu benim için. Şeytan azapta gerek misali, ne zaman sıkışsam böyle yazasım hatta tarif veresim geliyor. Bugün yaptığım işleri saysam sıkılırsınız. Fakat özellikle gençlerin çok seveceği bir tarifim var. Biraz önce yedik, şimdi sizlere yetiştireyim ki, akşam yemek yoksa hemen hazırlayıverin.

Malzemeler her evde olan cinsten, endişeye mahal yok.

1. Bir kilo patates
2. Üç-dört domates
3. Üç-dört yumurta
4. 200-250 Gram kadar kaşar, eski kaşar, parmesan, veya eriyen herhangi bir peynir rendesi
5. Ben katmadım ama isterseniz küçük doğranmış  sucuk, salam, sosis
6. Tuz ve zevke göre baharat
7. Yarım bardak sıvı yağ
8. Kızartmak için büyükçe tava

Öncelikle patatesleri soyup yıkadıktan sonra, gerçekten çok küçük küpler halinde doğruyoruz. Tahminen yüzeyleri 1 cm'dir.  Yağı tavaya ekleyip kızdırıyoruz. Devamında doğradığımız patatesleri yağa ekliyoruz. Bu arada şu kızartmalar için özel kevgir kapaklardan aldım, gerçekten işe yarıyor. Öneririm. Bu aşamada sık sık çevirin.


Patatesler bu hale gelip içlerinde çiğ olmadığını anladığımızda, rendelenmiş domateslerimizi ekliyoruz. Beş dakika kadar öylece pişince çırpılmış yumurtaları ve en sonda rendelenmiş peynirimizi ekliyoruz. Tuz ve baharat serpince hazırdır. Salam, sosis türü şeyleri yumurta ile aynı zamanda eklersek yetiyor. O zaman baharat koymamanız daha doğru olur.

Benim koca kişisi ayranı çok sever hemen yanına rondoda ayran çırptım. Bizim rondo yayık ayran gibi yapıyor yoğurdu, sağolsun.

Hemen deneyin.
Afiyet Olsun Canlar...

Bambolika in the Kitchen
21.06.2013

TV'de herkesin bu Gezi olayları sırasında yakinen tanıdığı meşhur hortum reklamı var. Valla, komik ve yaratık gibi, suyu kesince toplanıyor. Yılan gibi auvvv....



7 Haziran 2013 Cuma

Çapuldaşlara Bir Kahvaltı Önerisi


Sevgili Çapuldaşlarım,

Kafam bozuk, ne yöresel ne de uzun çaba sarf etmemi bekleyen yemek yapamıyorum. Fakat bu kolay ama lezzetli yemekler yapamayacağım anlamına gelmiyor. Zaten benim yemek olayında mottom: "Kolay ve düşük kalorili olsun" dur, hepinizin bildiği gibi. Bu arada sizlere ilginç bir haber vereyim: Türkiye ve bütün dünya benim yeşil mercimek salatasını beklermiş meğer(70 milyon bizi izliyor'un blog versiyonu:), tarifim neredeyse 1000 erişim almış gözüküyor. Ya da herkes vegan beslenmeye yöneliyor. Hayvanlar alemine katkılarımdan ötürü kendimi kutluyorum.

Bugün sizlere buzdolabında yaptığım detaylı araştırma ve keşifler sonucu elde ettiğim, iki yumurta, 50 gram kadar örgü peyniri, koca kişisinin tereyağından aşırdığım bir tatlı kaşığı kadar yağla hazırladığım çapulcu tarzı bir kahvaltı önerisi sunacağım.

Bu iş için bir piknik tüpü ve bir teflon sahan asgari gerekli olandır. En güzeli bakır tavadır tabii. Ama bu bakır tavalar her sene kalay istediğinden, dedem rahmetli olalı beri bizler teflona geçtik. Ben dedeme kalaycılıkta körüğü çevirerek asistanlık yapmış biriyim. Lehim nasıl yapılır, nişadır nasıl eklenir falan hepsini öğrendim. Yoksa kalaycılık işine mi girsem, işsizliğim malum, kronik...



Seramik alaşımlı tavalar varmış şimdi. Dedem görse ne düşünürdü acaba? Bütün bu malzemeler kullan at türünde olduğu ve dedemin bir biriktirici olduğu düşünülürse hoşlanmazdı bundan, atmaya kıyamayacağından daracık evde anakamla bir kavga sebebi daha çıkardı. Oy nerelere geldim. Yumurtamıza dönelim!

Tavayı az kızdırıp tereyağını ekliyoruz. O da kendini salınca ince doğradığımız örgü peyniri (3 milimetre kalınlıkta) tavaya ekliyoruz. İtiraf ediyorum bunun aslı Hellim peyniri ile olur ama evde ne varsa onunla daha iyi olur seçeneği, benim favorimdir. Peynirler kızarma belirtisi verince çeviriyoruz ve iki yumurtayı üzerine özenle kırıyoruz. Sarıları dağıtana çok kızarım, biline. Böylece beyazlar iyice pişene kadar gerekli özeni gösteriyoruz sahanımıza. Öyle bırakıp gitmek, ilgisiz komak gibi eylemselliklere gelemez bu tarif, ona göre.
Üzerine ben isot serptim.



Lütfen es geçilmesin, yanında diyet de olsa asgari bir dilim ekmek ister bu. Siz daha fazlasını yiyin, beni yoldan çıkarmayın da... Hah işte bu yumurtayı çapulcu tarzı yemek gerekir. Ekmek banarak, hem direk tavadan yiyeceğiz ki dibini sıyırması keyifli olsun. Haydin banın ekmeği... Afiyet olsun...

Bazı haddini bilmez çapulcular, bu tavalarla ayrıca isyan sesleri çıkarıp bazı çevreleri rahatsız ediyorlarmış diye duydum. Ben seslerin yalancısıyım :P

Kalori tablosu:
2  Yumurta= 160 Kal
1 tatlı kaşığı tereyağı=100 Kal
1 büyük dilim çavdar ekmeği= 100 Kal
50 gram örgü peyniri, az yağlı kaşar gibi hesapladım= 200 Kal
(Toplamasını da siz yapın bir zahmet!)

Toplanınca işte o kadar kalori aldım ve zamanlama olarak bu öğlen yemeği sayılacağı için üç saat sonra alacağım ara öğüne kadar eminim acıkma belirtisi göstermeyeceğim. Yanına dilediğiniz kadar ot alabilirsiniz. Ben bir küçük bağ kadar dereotu ve maydanoz yedim. Ayıptır söylemesi...

Bunlar da kendi binamızın bahçesinde özenle bakıp(gözlerimden başka bir organ kullanmadım ama yine de emek verdim denilebilir:) büyüttüğüm kirazlar: Ara öğünüm benim.
Sizleri seviyorum.


Bambolika near the Kitchen
07.06. 2013




NOT: Her öğün yenebilen nadide bir tarif olup kendinizi kahvaltıyla sınırlandırmayınız. Akşam oluyor, akşam yemeğine de gider ki!




5 Haziran 2013 Çarşamba

Çapuling Zamanları

Bir Çapulcunun Beklentileri: İNSAN HAKLARI

Şu günlerde yemek pişiremiyorum, derli toplu bir yazı da yazmayacağım, sadece başbakanımızın çapulcu dediklerinden biri olarak, kendi taleplerimi basitçe aktardığım bir Facebook durumumu sizlerle paylaşayım:


Ben bir çapulcu olarak çok şey istemiyorum. Öyle marjinal isteklerim ise hiç yok. Aklıma ilk gelenler:

1. Ülkemde bütün halklar kardeşçe yaşasın. Savaş olmasın. Gereken yapılsın.
2. Anayasa değişsin değişmesine ama insan hakları  temelinde birleşilsin, laiklik ilkesi hakkıyla korunsun ve yaşatılsın. Eskiden olduğu gibi sünnilik çaktırmadan resmi dinmiş gibi olmasın örneğin.
3. Seçim sisteminde %10 barajı gibi bir utanç var ya; o kalksın ki başbakanın "azınlık" diye küçümsediklerinin de sesi meclise yansısın, yansıyabilsin. Bu sistemle bir sürü küçük azınlık tek sese indirgeniyor. Hakları yeniyor. Azınlıklar da insandır, bkz 2. madde: insan hakları
4. Sosyal adalet, sosyal haklarla sağlansın, sadaka yöntemine itirazım var. Bu ülkenin bireyi olarak herkesin, iş güvencesi, sağlık hakkı, eğitim hakkı olmalıdır. Bunları insanlara sağlamak yönetimin temel görevidir. Bu görevleri ulufe dağıtmak gibi düşünenleri kınıyorum. Hizmet alan halk, hizmet veren devlettir.
5. Ha bir de başbakanın nüfus artırma politikalarını çok çirkin buluyorum. Herkes bunu insanları ucuz istihdam kapısı olarak görmesine bağlıyor ama o nedense güçlü Türkiye diyor buna. Evet güçlü Türkiye, sana güçlü, bana ne?

Geçenlerde Kızılay'da gazdan korunmak için yaptığım maskemle çekilmiş bir fotomu da ekleyeyim:



Bambolika on Çapuling

HANİFE TÜRKSEVEN-ANKARA




                              
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü


İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ
   Önsöz
   İnsanlık topluluğunun bütün üyelerinde bulunan onurun; eşit ve başkasına aktarılamaz hakların tanınması, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğu,

   İnsan haklarının tanınmaması ve hor görülmesi insanlık vicdanını isyana yönelten zorbalıklara yol açmış olduğu ve insanları korku ve yoksulluktan kurtulmuş, söz ve inanç özgürlüğüne kavuşmuş bir dünya kurulması insanoğlunun en yüksek ideali olarak ilan edilmesi olduğu,

   İnsanın baskıya, baskı yönetimine karşı son çözüm olarak ayaklanmak zorunda kalmaması için, insan haklarının bir hukuk düzeniyle korunması bir zorunluluk olduğu,

  Devletler arasında dostça ilişkilerin geliştirilmesi zorunlu olduğu,

   Birleşmiş Milletleri Halkları Antlaşma'da, insanın temel haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkek ve kadınların eşitliğine olan inançlarını bir kez daha açıklamış oldukları ve toplumsal ilerlemeyi kolaylaştırmaya, daha geniş bir özgürlük içerisinde, daha iyi yaşam koşulları oluşturmaya karar verdiklerini bildirmiş bulundukları,

   Üye devletler, Birleşmiş Milletler örgütü ile işbirliği yaparak, insan haklarına ve temel özgürlüklere bütün dünyaca saygı gösterilmesinin sağlanmasını üstlenmiş oldukları,

   Bu hak ve özgürlüklerin herkesçe özdeş biçimde anlaşılması, yukarıdaki üstlenmenin yerine getirilmesi açısından çok büyük önem taşıdığı için,

   Genel Kurul

   Toplumun her bir birey ve her bir organının, bu Bildirge'yi her zaman göz önünde tutarak, söz konusu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmek için eğitim ve öğretim yoluyla ve gerek üye devletlerin halkları arasında, gerek üye devletlerin yönetimi altındaki bölgelerin halkları arasında bu hak ve özgürlüklerin evrensel ve etkin biçimde benimsenmesi ve uygulaması için giderek gelişen ulusal ve uluslararası önlemler aracılığıyla harcayacağı çabalarda bütün halklar ve devletler için ortak standart olarak işbu Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi'ni ilan eder.

Madde 1: Bütün insanlar özgür; onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar.

Madde 2: Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasal ya da her hangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu Bildirge'de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.
Bundan başka, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, isterse bağımlı, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında, uyruğu bulunduğu devlet ya da ülkenin siyasal, adli ya da uluslararası durumu bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.

Madde 3:
 Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.

Madde 4: Hiç kimse köle ya da kul olarak kullanılamaz; kölelik ve köle alım satımı her türlü biçimiyle yasaktır.

Madde 5: Hiç kimse işkenceye ya da acımasız, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ya da muameleye uğratılamaz.

Madde 6:
 Herkes, nerede olursa olsun, kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir.

Madde 7: Yasa önünde herkes eşittir ve herkes ayrım gözetilmeksizin yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma hakkını taşır. Herkesin, bu Bildirge'ye aykırı her türlü ayrıma ve bu tür ayrım gözetici işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

Madde 8: Her kişinin, kendisine Anayasa ya da yasa ile tanınan temel haklara aykırı işlemlere karşı ilgili ulusal mahkemelerin etkin koruyucu önlemlerinden yararlanma hakkı vardır.

Madde 9:
 Hiç kimse, keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz, sürülemez.

Madde 10: Herkes, haklarının ve ödevlerinin ya da kendisine yöneltilen ve ceza niteliği taşıyan herhangi bir suçlamanın saptanmasında, davanın bağımsız ve tarafsız bir mahkemece, tam bir eşitlikle, adil ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.

Madde 11:
 (1) Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün güvencenin sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile yasaca suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır.
(2) Hiç kimse, gerçekleştiği sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan eylem ya da ihmalden dolayı mahkum edilemez. Yine hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

Madde 12: Hiç kimse, özel yaşamı, ailesi, konutu ya da yazışması konularında keyfi müdahaleye, onuruna ve adına karşı saldırıya uğrayamaz. Herkesin, bu müdahale ve saldırılara karşı yasa ile korunmaya hakkı vardır.

Madde 13: (1) Herkes, herhangi bir devletin sınırları içinde özgürce dolaşma ve oturma hakkına sahiptir.
(2) Herkes, kendi ülkesi dahil herhangi bir ülkeden ayrılma ya da kendi ülkesine yeniden dönme hakkına sahiptir.

Madde 14: (1) Herkesin, zulüm karşısında, başka ülkelere sığınma hakkı vardır.
(2) Bu hak, adi bir suçla ya da Birleşmiş Milletler ilke ve amaçlarına aykırı eylemlerle ilgili kovuşturmalar halinde, ileri sürülemez.

Madde 15: (1) Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır.
(2) Hiç kimse, yurttaşlığından ya da yurttaşlığını değiştirme hakkından keyfi bir biçimde yoksun bırakılamaz.

Madde 16: (1) Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, ırk, uyruk ya da din bakımından hiçbir sınırlamaya bağlı olmaksızın evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Söz konusu kişiler, evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit haklara sahiptirler.
(2) Evlenme ancak, evleneceklerin özgür ve tam rızası ile gerçekleştirilebilir.
(3) Aile toplumun doğal ve temel öğesidir ve toplum ve devletçe korunur.

Madde 17: (1) Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla birlikte mal ve mülk edinme hakkı vardır.
(2) Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamaz.

Madde 18: Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak din ya da inanç değiştirme; dinini ya da inancını tek başına ya da topluca, açık ya da özel olarak öğretim, uygulama, tapınma ve anma bağlamında açığa vurma özgürlüğünü içerir.

Madde 19: Herkesin düşün ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır; bu özgürlük düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her araçta arama, elde etme ve yayma hakkını içerir.

Madde 20: (1) Herkesin barışcıl biçimde toplanma ve dernek kurma özgürlüğü vardır.
(2) Hiç kimse bir derneğe girmeğe zorlanamaz.

Madde 21: (1) Herkesin, doğrudan ya da özgürce seçilmiş kişiler aracılığıyla ülkesinin kamu yönetimine katılma hakkı vardır.
(2) Herkes ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir.
(3) Halkın iradesi, hükümet erkinin temelidir; bu irade, gizli ya da buna denk bir yöntemle yapılacak ve genel ve eşit oy verme yoluyla gerçekleşecek olan dönemsel ve dürüst seçimle belirir.

Madde 22: Her kişinin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe; onuru için ve kişiliğinin özgürce gelişmesi için zorunlu olan ekonomik, toplumsal ve kültürel hakların, ulusal çaba ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütleriyle ve kaynaklarıyla orantılı olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

Madde 23: (1) Herkesin çalışmaya, işini özgürce seçmeye, adil ve elverişli çalışma koşullarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
(2) Herkesin hiçbir ayrım gözetilmeksizin, eşit çalışma karşılığı eşit ücrete hakkı vardır.
(3) Çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yasayış sağlayan, gerekirse her türlü sosyal güvenlik araçlarıyla da desteklenen bir ücrete hakkı vardır.
(4) Herkesin, çıkarlarının korunması için başkaları ile birlikte sendika kurmaya ve kurulu bir sendikaya katılmaya hakkı vardır.

Madde 24: Herkesin, çalışma saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ve belirli aralıklarla ücretli izin dahil olmak üzere, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme hakkı vardır.

Madde 25: (1) Herkesin gerek kendisi, gerek ailesi için yiyecek, giyecek, konut, sağlıksal bakım, gerekli toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine; işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılıkta ya da geçim olanaklarından kendi iradesi dışında yoksul kaldığı başka durumlarda, güvenliğe hakkı vardır.
(2) Analık ve çocukluk özel bakım ve yardım hakkı doğurur. Bütün çocuklar, ister evlilik içinde, ister evlilik dışında doğsunlar, eşit sosyal güvenlikten yararlanırlar.

Madde 26: (1) Herkesin eğitim hakkı vardır. Eğitim hiç olmazsa ilk ve temel eğitim evrelerinde parasız olmalıdır. İlk eğitim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitimden herkes yararlanabilmeli ve yüksek öğretim, başarıya göre, herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
(2) Eğitim, insan kişiliğinin tam gelişmesini, insan haklarıyla temel özgürlüklere saygının güçlenmesini amaç olarak almalıdır. Eğitim bütün uluslar, ırklar ve dini topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu güçlendirmeli ve Birleşmiş Milletler'in barışın sürdürülmesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
(3) Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türü için öncelikli seçme hakkına sahiptir.

Madde 27: (1) Herkes, toplumun kültürel etkinliklerine özgürce katılma, güzel sanatları tatma, bilim alanındaki ilerlemelerden ve bunların nimetlerinden yararlanma hakkına sahiptir.
(2) Herkesin, sahibi bulunduğu her türlü bilim, yazın ya da sanat yapıtlarından kaynaklanan ahlaki ve maddi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.

Madde 28: Herkesin, bu Bildirge'de yer alan hak ve özgürlüklerin tam olarak uygulanmasını sağlayacak bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.

Madde 29: (1) Herkesin, kişiliğinin özgürce ve tam gelişmesine olanak sağlayan topluluğa karşı ödevleri vardır.
(2) Herkes, haklarını kullanmak ya da özgürlüklerinden yararlanmak konusunda, salt başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınmasını ve bunlara saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla ve demokratik bir toplumda törenin, düzenin ve genel esenliğin haklı gereklerini karşılamak için yasa ile saptanmış olan sınırlamalara bağlıdır.
(3) Bu hak ve özgürlükler, hiçbir biçimde, Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.

Madde 30: Bu Bildirge'nin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz.